Sosyal Medya: Yakınları mı uzak, uzakları mı yakın ediyor?

Geçtiğimiz günlerde Pizzacı Ramon’un sosyal medya macerasını Webrazzi’de paylaştım. Yazıyı yazmamın amacı, sosyal medyanın akıllı kullanıldığında ne gibi getirileri olduğuna somut bir örnek vermekti. Bu yazım oldukça ilgi görmüştü. Sanırım sebebi daha önce somut bir örneğin bu kadar detaylı paylaşılmamış olmasıydı.

Kurumsal markaların da sosyal medyaya ısınmasıyla beraber günlük yaşantımız iyice internet ortamına kaydı. Bu durum her ne kadar bizim çevrede (ajans-markalar) heyecanla karşılansada bazı insanlar internet kullanımının insanlar arasındaki iletişimi koparacağını düşünüyor. Bu amaçla da Cristin Norine isimli genç bir kadın Oregon’un en işlek caddesinde cam bir odada bir ay yaşayacak. Bir ay boyunca iletişimini sadece internet ortamında (Facebook, Twitter, Email, Skype) sürdürecek. Projenin adi Public Isolation Project.

Norine, internet ve sosyal medya aracılığı ile iletişim halinde bulunmanın kötü olduğunu savunmuyor. Genç kadının amacı; internet kullanımını yaygınlaştırmak ta değil, bu ortamda sürdürülen iletişimin çok sağlıklı ve uzun ömürlü olmadığını anlatmak. `Kendimizi cam fanuslar içine hapsediyoruz ve yüz yüze iletişim kurmuyoruz.` diyen genç kadın bakalım mesajını sosyal medya aracılığı ile tüm dünyaya duyurabilecek mi?

Yazımı bitirmeden önce yaklaşan Kurban Bayramınızı en içten dileklerimle kutluyorum. Sevdiklerinizle yüz yüze bir bayram geçirmenizi diliyorum. Amerika’da olduğum için ailemin ve arkadaşlarımın bayramını sosyal medya (Facebook, Twitter, Email, Skype) aracılığı ile uzakları yakın ederek kutlayacağım. :)

Hemen Yorum Yapın