Markaya İsim Vermenin Püf Noktaları ve Ünlü Şirketlerin ‘Marka’ Hikayeleri

Ticari bir hayata atıldığımızda sunduğumuz ürün ya da hizmetin marka adı konusunda bir karar vermek gerekiyor. Kimileri bu kararı uzmanlara danışarak veriyor kimileri ise yazı tura atarak.

Bu yazımda her iki konuya değineceğim. İlk olarak uzmanlar eşliğinde ya da pazar araştırması sonrasında bulunan marka adları üzerinde duralım.

Pazarlama uzmanı Jack Trout ‘Alabileceğiniz en önemli pazarlama kararı, bir ürüne ne ad vereceğinizdir’ diyor.

Peki bu kararı alırken nelere dikkat edilmesi gerekiyor?

  • Markanıza verdiğiniz ismin başka bir markayı andırmaması gerekiyor. Daha önce tescillenmiş bir markaya benzer isimle yaptığınız patent başvuruları red alacaktır. Tescil ve alan adı konusunda stratejik planlama bu yüzden çok önemlidir.
  • Global bir marka olmak gibi bir hedefiniz varsa eğer, seçtiğiniz ismin diğer dillerdeki anlamını iyi araştırmak gerekiyor. Bu konunun en klasik örneklerinden biri olan Chevrolet’in alt markalardan biri olan NOVA’yi örnek verebilirim. Markanın Latin Amerika’da satışlarının yok denecek kadar az olmasının sebebi, Nova’nin İspanyolca’da `gitmez` anlamına geldiğinden kaynaklandığı anlaşılıyor.
  • Aynı şekilde markanızın anlamının dışında telaffuzu sırasında çıkan sesin de önemi çok büyük. Bu yüzden markanızın telaffuzu ve yazımı marka ismi belirlemede önemli faktörlerden biri olarak biliniyor. Japonlar bu doğrultuda kendi dillerinde olan bir çok markanın ismini değiştirme kararı aldılar. Buna en iyi örnek olarak Panasonic’i gösterebiliriz.
  • Diğer yandan marka isimleri kısa, hatırlanma olasılığı yüksek ve anlamı olmayan kelimelerden de seçilebilir.. Buna örnek olarak Alo ve Omo’yu verebilirim. Aile şirketlerinde marka ismine karar vermek zor olduğundan olsa gerek genelde soyadlarını marka olarak kullanıyorlar. Bunun başarılı örneklerini ülkemizde ve yurt dışındaki markalara bakarak görebiliriz. Bazı marka danışmanları ise, marka isimlerini belirlerken ses uyumlarına, kelime köklerine ve hitap edilecek pazara bakarak markalara isim konusunda danışmanlık veriyorlar.

Yukarıda değindiğim kriterlere dikkat edilerek tüketiciyi markanıza hayran bırakacak, markayı en iyi ifade eden isimler bulunabilir. Giriş yazımda belirttiğim gibi bir de marka isimlerini yaşadıkları bazı olaylar sonucu ya da yazı turuyla karar verenler var.

Bakalım hepimizin bildiği bu ünlü markalar kimler?

HP
İlk olarak teknoloji devi HP’nin hikayesini paylaşacağım. Şirketin kurucu ortakları yazı tura yöntemiyle markanın isminin HP olmasına karar veriyorlar. Hikayesi ise şöyle; Uzun görüşmeler sonucunda markalarına soyadlarının birleşimini vermeyi planlıyorlar. Fakat markanın ilk olarak kimin soyadı ile başlayacağına bir türlü karar veremiyorlar. Daha sonra bu eğlenceli yöntem ile HP `Hewlett – Packard’ olarak marka isimlerine karar veriyorlar.

Procter & Gamble
Procter & Gamble’da soy isimlerin birleşmesi üzerine doğan bir marka adı. İki kız kardeşle evlenen William Procter ve James Gamble bu tanışıklık üzerine aynı girişimci ruhu birbirlerinde görüp birlikte şirket kurmaya karar veriyorlar ve soyadlarını birleştirerek bir dünya markası yaratıyorlar.

Apple
Dünya’nın en prestijli bilgisayar şirketlerinden biri olan Apple, kurulduğunda Macintosh olarak biliniyordu. Yıllar sonra şirket kurucuları olan Steve Jobs ve Steve Wozniak şirkete başka bir isim vermeye karar verdiler. Executex, Matrix Electronics ve Jobs’ın hayranı olduğu Beatles grubunun Apple Records Plak şirketinden esinlenerek Apple isimleri üzerinde durdular. Apple ismi söylenişi bakımından daha eğlenceli olduğu için bu isimde karar kıldılar.

Maybelline
Maskara diyince ilk akla gelen markalardan bir olan Maybelline’in hikayesi de ilginç. 1913 yılında kız kardeşi Mabel için kömür tozu ve vazelin karışımından rimel yapan T.L Williams daha sonra şirketleşme yoluna gitmiş. Kardeşi için yaptığı bu ürüne ise, kardeşinin adından esinlenerek Maybelline adını vermiş.

Google
Dünya’nın en değerli markalarından biri olan Google 1996 yılında Larry Page ve Sergey Brin tarafından Backrub adlı bir proje olarak geliştirildi. Şirketleşme sürecinde ise kendilerine isim ararken matematiksel bir terim `Googol` ismine karar verdiler. Yasal kayıt süreçlerinde `Googol` teriminin yanlış yazılmasıyla marka bugünkü adı olan `Google` şeklini aldı.

Mercedes
1926 yılında Karl Benz ve Gottlieb Daimler tarafından kurulan araba şirketine, klasik olarak kurucuların soyadı birleştirilerek isim verilmiş. Fransa’nın tanınmış tüccarlarından Emik Jellinek Daimler fabrikasından bir 23 beygir gücünde bir otomobil satın alıyor. Daha sonra otomobiline büyük kızı Mercedes’in adını vererek bir yarışa katılıyor ve yarışı kazanıyor. Daha sonra Jellinek fabrikaya gelerek 36 otomobil siparişi veriyor ve bundan sonra bu araçların isimlerinin Mercedes olarak değiştirilmesini şart koşuyor.

Bu araştırma ve analiz yazım The Brand Age dergisinin Ağustos sayısında yayınlanmıştır.  İzinsiz ve kaynak göstermeden paylaşmak kesinlikle yasaktır.

3 Yorum

  • Ağustos 29, 2011

    domainOM

    Apple’ın isminin Turing’den geldiği ile ilgili haberler yayınlanmıştı zamanında…

    Ayrıca, Türkiye’de de bu konuda ilginç örnekler var:

    ENKA: ENişte-KAyınbirader

    DYO: Durmuş Yaşar ve Oğulları

    YUMATU: YUsuf-MAhmut-TUncer

    RODİ: RamazanOğulları Dİkimevi

    Tabiki, marka ismine karar verdikten sonra en önemli noktalardan biri de bu isme ait domainleri araştırmak…

  • Ağustos 29, 2011

    reyhancepik

    Harika ornekler, tesekkur ederim.

  • Mart 6, 2013

    Emre

    Düşünüyordum neden bu isimler konuyor diye sayenizde kafamın bir yerinde bunlar yer edinecek.Teşşekürler..

Hemen Yorum Yapın