Vadideki bakkal…

Silikon Vadisinde bakkal ne gezer diyeceksiniz.. :)

Metropolleşmenin engellenemediği şehr-i İstanbulumda artık bu büyük super marketlerin esiri olmuşuz. Bakkal amcanın yerini tutmasa da bu sıcaklığı vermek için bu alışveriş merkezleri, “halk günleri” düzenliyor devasa vitrinlerine “gülen yüz” etiketleri yapıştırıyorlardı. Size de hep birşeyler eksik gelmiyor mu? Ben bu eksikliği ilk defa unuttum..

Ailesinden binlerce kilometre uzakta yaşayan bir olarak ne zaman Türk bakkalına gitsem, cocukluğuma ve ülkeme küçük bir yolculuğa çıkıyorum. Yaşadığım şehirde bir blok ötemde bir Türk bakkalı var. Sanki cocukluğumdan kesmişler, kopyalamışlar da buraya yapıştırmışlar gibi. Türkiye’de marketlerde artık pek rastlayamadığımz tüpte şokella ve gazoz gibi çocukluğumuzun demir baş lezzetlerini bulmak mümkün:) Hacı sakir sabundan, Arko tras kolonyasına, petıtbure bisküviden Mehmet Efendi Türk kahvesine kadar onlarca çeşit ürün var. Bugün bir kaç öteberi almak için bakkala gittim. Bakkalı eşi ve çocuklarıyla birlikte çok tatlı bir abimiz işletiyor. Geleneklerine bağlı, aynı zamanda modern bir aile. Bugün bakkalda Mehmet abinin kızı vardı. Güler yüzü, hal hatır sorması ve ayak üstü yapılan iki muhabbet ile yine nerde olduğumu unutup çıktım oradan. Yanımdan geçen İngilizce konusan Amerikalı ya bakarak bir an gayri ihtiyari onun turist olduğunu düşündüm :) o kadar evimde hissettim kendimi işte…cocukluğumun bakkal amcasını Amerika’da bulmak güzel :) Bir eksikleri var ben de en kısa zaman da bu resmı yazar kasanın tam üstüne asmaları için götüreceğim..

Yolda yürürken aklım gitti yine eskilere..Bakkalın bizim jenerasyon için için önemi büyüktür. Annemizin ekmek, yoğurt ve yumurta almaya gönderdiğinde gözünün içine bakardık paranın üstüyle cokomel almak için. Yada kazara evden birimiz anahtarımızı unuttuysak evimizin anahtarı bakkal amacaya teslim edilirdi. Bakkal amca “50 bin liraya ne olur amca” diye sorduğumuz yegane kişidir :)

Küçük Reyhan: ben gagoz istiyom
Bakkal amca : Ama o paraya gagoz olmaz ki
Küçük Reyhan: ne olur?
Bakkal amca : sakız olur al bakalım.
Küçük Reyhan: banane ya ben gagoz istiyom öhööööö
Bakkal amca :tamam hadi al ağlama….

Birde bakkal amca mahallenin fahri muhtarıydı..Aaa yenı birilerimi tasındı dersiniz..o sizin lafınız bitmeden başlar … evet 8 numaraya adam öğretmenmiş eşi 8 aylık hamile tokat tan gelmişler ama aslen erzurumlular

Mesela adına türküler yazılmış başka esnaf bulamazsınız. o kadar bizimdir bakkal amca..

küçük bir hatırlatma :)

koro:
bakkal amca bakkal amca
bakkal:
ne war?
mahmut:
yai-in[yağın] war mı?
bakkal:
war war
mahmut:
uni-in[unun] war mı?
bakkal:
war war
mahmut:
şeqerin[şekerin] war mı?
bakkal:
war war
mahmut:
ne duruyor-suğuğu-un?[duruyorsun]
bakkal:
ne yapayım?
mahmut:
hälwa[helva] yapsana, hälwa yapsana,
hälwa yapsana vayvay hälwa yapsana.

Anlık olsa da bana ülkemde evimdeymiş gibi hissettiren cocukluğuma küçük bir yolculuğa çıkaran bakkal amca ve ailesine sevgilerimle

1 Comment

  • Mayıs 6, 2010

    EDA

    Yazindaki Bahsettigin Bakkalcinin Kizindan Selamlar :)) Anlamli ve bi Okadar duygusal yazindan dolayi cok tsk ederim ailem ve kendi adima… Gurbette Ne zaman kendini yalniz hissedersen herzaman bekleriz… cok tskler yazin icin…

Hemen Yorum Yapın